Değerli Mavi Kart hamili yurttaşlarımız,
bildiğiniz gibi yeni Mavi Kart’lar tüm Türkiye çapında Resmi bir kimlik belgesi hükmündedir. Tapuda, Noterde, Devlet kurum ve kuruluşlarında Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesi uyarınca yalnızca Mavi Kartın ibrazı yeterlidir. AB Kimlik Kartını veya Pasaportunu Mavi Kartın yanında birlikte ibraz etmeniz zorunluluğu artık yoktur. Eskiden böyle bir zorunluluk vardı. Ancak yeni Mavi Kartların çıkması ile birlikte, yapılan yasal değişikliklerle bu zorunluluk artık kalkmıştır. Mavi Kart artık bir Resmi kimlik belgesi hükmündedir. Sizden böyle bir şey talep edildiğinde, AB Kimlik Kartınızı veya Pasaportunuzu ibraz etmek zorunda değilsiniz. Bu tür durumlarda sadece Mavi Kartınızı göstererek, işleminizin gerçekleştirilmesi hususunda ilgili görevli veya memurlara bu konuda telkinde bulunmanız veya direnmeniz yasal haklarınız açısından yararınızadır. Ancak bu şekilde hak ihlallerinin doğmasına engel, ve Mavi Kart uygulamasının raya oturmasına destek olabilirsiniz. Bu husus hepimiz için önemlidir.
Bu kartın sağlamış olduğu haklar biz Avrupa Birliği (Almanya, Avusturya) vatandaşlığına geçen Türkler için çok önemlidir. Zira, Türkiye’ye yönelik yapacağınız her türlü seyahat, çalışma, yerleşme, miras, tapu, emeklilik ve diğer bir çok konuda Mavi Kart, Nüfus Cüzdanı gibi her kapıyı açmaya zorlayan bir anahtar işlevi görmektedir.
Türkiye’ye Alman Kimlik Kartı ve Mavi Kartla birlikte sorunsuzca giriş yapılarak, süresiz kalınabilmekte, hiç bir izne gerek olmadan çalışılması mümkündür.
Ancak, Mavi Kartla ilgili bazı yasal/kurumsal eksiklikler ne yazık ki halen mevcuttur;
1) Bankalarda, Maliye Bakanlığı MASAK’ın yönetmelikleri ve yönergeleri çerçevesinde, Mavi Kart halen tek başına resmi bir kimlik belgesi olarak kabul edilmemektedir. En küçük bir havale de veya hesap açmada, bizden Pasaport talep edilmektedir. Burada 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesindeki haklarımız ihlal edilmektedir. Bankalarda işlem yapılabilmesi için Mavi Kartın yanında Pasaport (bazı Bankalar örn; VakıfBank Alman Kimlik Kartını da kabul ediyor) ibraz etmemiz talep edilmektedir. Ancak 5901 sayılı kanunun 28. maddesinin emredici hükmü ihlal edilmektedir. Bu durumun değiştirilmesi gerekmektedir.
2) Faturalı veya Faturasız cep telefonu hattı alırken, BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) kuralları gereğince Mavi Kart geçerli bir kimlik olarak kabul edilmemektedir. AB vatandaşlığına sahip olan bizler, şu an için Türkiye’de AB Pasaportumuzun veya Kimlik Kartımızın fotokopisi ile “sadece faturasız hat” alabilmekteyiz. Faturalı hat almak ise hiç kolay değil. Yabancı uyruklular için öngörülen Faturalı hat alabilme şartları, bizler içinde geçerlidir. Bunun için bir Banka Teminatı ve belli bir miktar paraya sahip olma gibi şartlar öne sürülmektedir. Oysaki Türk vatandaşları sorunsuz bir şekilde Faturalı hat alabilmektedirler. Türk vatandaşlarının yararlandığı haklardan yararlanan Mavi Kart hamilleri de bu haktan yararlandırılmamakta, bu kişilerin hakları ihlal edilmektedir. Burada da BTK bu konuya ilişkin kendi yönetmelik ve yönergeleri çerçevesinde bir düzenleme yapmalı, ve 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesindeki haklarımızın ihlaline bir son vermeli ve Mavi Kartı her türlü hat için geçerli bir Kimlik Belgesi olarak kabul etmelidir.
3) Mavi Kart sahipleri, 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde tanınan haklar çerçevesinde kamu da her ne kadar kısıtlı bir şekilde sözleşmeli personel olarak çalışma imkanına sahip olsa da, 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun da Türk Soylu olduğunu ispat eden Bulgaristan/Makedonya/Batı Trakya göçmeni ve Bulgaristan/Makedonya/Yunanistan vatandaşı kişilere kıyasen yine de daha kısıtlı haklara sahiptirler. Zira Türkiye’de yaşayan, hayatında hiç Türk vatandaşı olmamış, Bulgaristan göçmeni, bir Bulgaristan vatandaşı Türk soylu kişi, 2527 kanunda kendisine tanınan haklar nedeniyle, her türlü başvurusunda ‘Türk vatandaşlığı şartı aranmaması nedeniyle’ kamu da her alanda memur, hakim, savcı olabilme ve atanabilme hakkına sahip iken, Mavi Kart sahibi kişiler sadece sözleşmeli memur olarak çalışabilme hakkına sahiptirler. Burada bir eşitsizlik mevcuttur. Zira, bir çok Mavi Kart sahibi kişinin kamu da belli bir kadroya dayalı ve asli ve sürekli bir memur olarak çalışma yasağına tabi olmasından ötürü, öğretmen olarak, hakim olarak, savcı olarak, müfettiş olarak, memur olarak atanamamakta, hatta belli devlet memurluğu sınavlarına da Türk vatandaşı olmamaları nedeniyle girememektedirler. Sonucunu bilmediğimiz, kazanıp, kazanmayacağımızın önceden belli olmadığı bir sınava girebilmek için bile, Mavi Kart sahibi adaylardan Türk vatandaşı olma şartı aranması da doğru değildir. Sırf sınava girebilmek için Türk vatandaşlığına geçmek, Alman vatandaşlığını kaybetmek anlamına gelir. Birde sınavın kazanılamaması durumunda ise, Almanya’ya da bir daha dönememek, kişinin sosyal ve siyasal hakları açısından mağduriyete uğraması anlamına gelmektedir. Bu sorunlarında bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.
4) Almanya’da, ülke içerisinde yaşayan diğer AB vatandaşlarına tanınan yerel seçimlerde oy kullanma hakkına benzer bir uygulama, Türkiye’de yaşayan Mavi Kart sahibi kişilere de tanınmalıdır. Mavi Kart sahiplerine genel seçimlerde oy kullanma hakkı kısıtlansa da, en azından Türkiye’de yaşayan Mavi Kartlılara, yaşadıkları şehirlerde en azından yerel seçimlerde oy kullanabilme hakkı tanınması zaruridir. Türk olarak doğmuş ve yıllarca Türk vatandaşı olarak yaşamış ve sonunda teşviklerle Alman vatandaşlığına geçmiş kişilere en azından Türkiye’deki yerel seçimlerde oy kullanma hakkı tanınması ve bu kişilerin anavatanlarında kısıtlı da olsa yine de bir söz ve oy hakkı sahibi kılınması, bir vefa borcunun gereği olmalıdır.
5) Mavi Kart sahibi kişilerin, vatandaşlıktan çıktıktan sonra doğan, hiç Türk vatandaşı olmamış çocuklarına da, ikamet şartı aranmaksızın, Türk vatandaşlığını kolay bir şekilde kazanabilme hakkı tanınmalıdır. Zira, doğan çocuklarımızın Türk vatandaşlığını kazanamaması bizim suçumuz değil, Almanya/Avusturya’nın herkes için çifte vatandaşlığı tam olarak kabul etmemesinin ve bunun akabinde Türk vatandaşlığından çıkmış bir karı-kocanın da, sonradan doğan çocuğunun, Anne ve Baba’dan kimsenin Türk vatandaşı olmaması nedeniyle, çocuğun da çifte vatandaş olamaması sonucunu doğuran bir sorundur. Bu sebeple, bu doğan çocuklara Türk vatandaşlığını kolay bir şekilde, ikamet şartı aranmaksızın, elde edebilme hakkı tanınması zorunludur. Aksi taktirde, şu an ki uygulama ile, ileri de bu çocuklar TR’de ’99’ ile başlayan yabancı kimlik numaralarına sahip olacak, kendi anavatanlarında bir Rus vatandaşı Türk vatandaşı olmak için hangi şartları yerine getirmesi gerekiyorsa, o şart Mavi Kart sahibi kişilerin çocukları içinde aranacaktır. Bu durumunda acilen düzeltilmesi gerekmektedir.
6) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yerleşme ve Seyahat Hürriyetine ilişkin 23. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtilen “Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından mahrum bırakılamaz.” hükmü Mavi Kart sahibi kişiler içinde uygulanmalıdır. Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde belirtilen haklar çerçevesinde, Mavi Kartlılar Türk vatandaşlarının sahip olduğu haklardan aynen yararlanmalıdırlar. Yerleşme ve Seyahat Hürriyetine ilişkin katı kurallar Mavi Kartlılar içinde uygulanmalıdır. Yeni çıkan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 7. maddesinin c) bendi ve buna benzer diğer maddeler, bazı durumlarda Mavi Kartlılara da Türkiye’ye giriş yasağı ve sınır dışı edilme imkanı öngörmektedir. Yabancılara öngörülen bu tedbir ve yaptırımlara, Mavi Kartlılarında dahil edilmesi, bu kişilerin Anavatanlarına girişlerinin yasaklanması doğru değildir. Bunun da acilen düzeltilmesi gerekmektedir.
7) Suçluların iadesinde “vatandaş iade edilmez” hükmü Mavi Kartlılar içinde uygulanmalıdır. Türkiye’ye sığınan her Mavi Kartlı kişi, her ne suç işlemiş olursa olsun, anavatanında yargılanma ve cezasını Türkiye’de çekme ve cezasının Türkiye’de infaz edilmesine imkan tanınması haklarına sahip olmalıdır. Yabancı bir ülkenin vatandaşlığına sonradan geçip, Türk vatandaşlığından izinle çıkılsa bile, bu kişiler, istemediği bir ülkeye iade edilmemelidir. Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde bu hakkı kısıtlayan bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak bu hakkı sağlayan bir hüküm olmaması da bir belirsizlik yaratmaktadır. Bu durumunda düzeltilmesi Mavi Kartlılar açısından faydalı olacaktır.
8) Türkiye’de Mavi Kartlıların Kimlik Numarası sorgulaması ayrı bir kütük, ve ayrı bir MERNİS Veritabanı üzerinden yapılmaktadır. Türk vatandaşlarının kayıtlı olduğu MERNİS Veri Tabanından ayrı bir Veri Tabanı üzerinden Mavi Kartlıların Kimlik Numarası sorgusunun yapılması, kurumlarda karışıklıklara yol açmakta, memurların yanlış veri tabanında sorgulama yapmasından ve ya Mavi Kartlılar için öngörülen veri tabanından haberdar olmamalarından ötürü, bazı Mavi Kart hamili kişiler kurumlarda işlemlerini gerçekleştirmekte zorlanmaktadırlar. Bu karışıklığın da bir an önce düzeltilmesi, ve kimlik numarası sorgulama işleminin daha kolay ve tek bir sistem üzerinden yapılması karışıklıkları önleyecek, faydalı olacaktır.
9) Ayrıca yeni çıkan Mavi Kartlıların emekliliğine ilişkin Torba Yasa’da Türk vatandaşı olarak çalışılan sürelerin artık borçlanıla bilineceği öngörülmektedir. Ancak, Mavi Kartlı AB vatandaşı olarak yurtdışında çalışılan süreler isteğe bağlı olarak borçlanılamamaktadır. Madem Türk vatandaşlarına eş değer tutuluyor, onların sahip olduğu haklardan yararlanma hakkına sahip olduğumuzdan bahsediliyor, o zaman Mavi Kartlı olarak geçen çalışma süreleri de hesaba katılmalıdır. Ayrıca şu anki mevzuata göre Mavi Kartlı olarak Yurtdışı Borçlanması yapabilmek için 12 yıl Türk vatandaşı olarak çalışma şartı aranmaktaymış. Yani 5 yıl ya da 7 yıl Türk vatandaşı olarak çalışılıp, Alman vatandaşı olunduysa, bu kişiler Mavi Kartlılar olarak Yurtdışı Borçlanması yapıp emekli olamamaktadırlar. Yeni çıkarılan Torba yasa da buna ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. İleride ortaya çıkabilecek mağduriyetleri engellemek açısından, bu durumunda düzeltilmesi Mavi Kartlılar için faydalı olacaktır.
Temennim bu sorunların Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından dikkate alınarak çözülmesidir.
Ancak bu sorunların çözülmesi kısa vade de mümkün olmayacaksa, B PLANI devreye sokulmalıdır.
B Planı:
Mesut Yılmaz zamanında çıkarılan ve o zamandan beri uygulanan bir kanun maddesiyle, Türkiye’nin vatandaşlarına kendi istekleri üzerine Türk vatandaşlığından çıkma imkanı sağlaması artık yasaklanmalı, eski Türk vatandaşları da (Mavi Kartlıları) geçici bir madde ile kendiliğinden Türk vatandaşı sayması ve askerlik yapmayanları da askerlikten muaf etmesi, tüm çifte vatandaşlık problemini kökten çözecektir. Böyle bir uygulama ile, vatandaşlıktan çıkmak artık mümkün olmayacağından, Almanya ve Avusturya kendi mevcut kanunlarında yer alan hükümler nedeniyle kişilere çifte vatandaşlık vermek zorunda kalacaktır.
Zira, Almanya/Avusturya’nın bir gün herkes için çifte vatandaşlığı getirir düşüncesine hakim olmak ve buna bel bağlamak doğru değildir. Bu konuda, devletimizin (Türkiye’nin) gerekli yasal düzenlemeleri yaparak ya da B Planına benzer planları devreye sokarak, biz Mavi Kartlıların mağduriyetinin giderilmesine yardımcı olması herkes için en hayırlı, en doğru çözüm olacaktır.
Şimdilik gözüme çarpan eksiklikler bunlar. Mavi Karta ilişkin gözünüze çarpan başka sorunlar var ise, bunları da eklemenizi temenni ederim.
Saygılarımla,
Av. Erdi Sarı
————————————————————————————–
5901 SAYILI TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNU
MADDE 28 – (1) (Değişik: R.G.-18/05/2012-6304/14. md) Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklıdır.
(2) Bu madde kapsamında bulunan kişilerin, seçme ve seçilme, muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları ile askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü yoktur. Bu kişilerin sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı olup bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabidirler.
(3) Bu madde kapsamında bulunan kişiler, bir kadroya dayalı ve kamu hukuku rejimine tabi olarak asli ve sürekli kamu hizmeti görevlerinde bulunamazlar. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılabilirler.
(4) Bakanlar Kurulu gerekli görmesi halinde üçüncü dereceden itibaren hangi dereceye kadar olan altsoyların bu maddede tanınan haklardan faydalanabileceğini belirleyebilir.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanacak olan altsoyun, üstsoyu ile soy bağını belgelendirmesi şarttır.
(6) Bu madde kapsamında bulunan kişilere, talepleri halinde bu maddede belirtilen haklardan faydalanabileceklerini gösteren Mavi Kart düzenlenir. Bu Kart, 21/2/1963 tarihli ve 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunu kapsamındadır.
(7) Bu maddenin sağladığı hakların kullanılmasında Mavi Kartın ibrazı yeterlidir. Kartın ibraz edilememesi durumunda Kimlik Paylaşımı Sistemi aracılığıyla Mavi Kartlılar Kütüğünden alınacak kayıt örneği ve uyruğunda bulunulan devlet makamlarınca verilmiş kimlik bilgilerini gösteren belge ile işlem yapılır. Bu kişilerin kimlik bilgilerinde değişiklik olması durumunda uyruğunda bulunduğu devlet makamından alınmış eski ve yeni kimlik bilgilerini gösteren belgenin usulüne göre tasdik edilmiş Türkçe tercümesi ile birlikte ibrazı zorunludur.
(8) Bu madde kapsamında bulunan kişilere Bakanlığın tespit edeceği esaslar çerçevesinde kimlik numarası verilir. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası aranan yerlerde bu kimlik numarası kullanılır.
(9) Mavi Kartın düzenlenmesi ve dağıtılması ile Mavi Kartlılar Kütüğünün elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
(10) Kamu kurum ve kuruluşları, bu madde hükümlerinin uygulanması amacıyla her türlü tedbiri alır ve gerekli düzenlemeleri yapar.